Neden Mistik Gezgin?


"Gerçekçi ol, imkansızı iste."

Ernesto Che Guevara


,.

Evvel zaman içinde İzmir'de yaşarken arkadaşımla birlikte bir hayal kutusu hazırlamaya karar vermiştik. Sırasıyla kutuya hayallerimizi simgeleyen objeler koyuyorduk. Hayallerimizden en büyüğü ise Hindistan'a gitmekti. Büyük para istiyordu. Bu hayalimizi simgeleyen obje, rulo haline getirip bir iple bağladığımız 100.000 TL (10 YKR) olmuştu. İkimiz de bol para kazanacağımız işlere girip bir gün bizi büyüleyen bu masal diyarına gidebilmeyi dilemiştik.

Gel zaman git zaman okuduk, iş güç sahibi olduk, çalışmaya başladık. Ancak ne kadar çalışırsam çalışayım değil kenara para koymak, ayın sonunu dahi zor getirebiliyordum. Hindistan hayaline yaklaşmak yerine, gün geçtikçe ondan daha da uzaklaştığım hissine kapılıyor, hatta bunun gerçekleşmesi imkansız bir fanteziye dönüştüğünü kabullenmem gerektiğini kendime söylüyordum.

Gezgin bir ruhum vardı. Yoğun iş temposunda fırsat buldukça yaşadığım coğrafyayı tanımak, yeni yerler görmek, o yerlerin insanlarıyla tanışıp sohbet etmek, memleketimin insan manzaralarına konup havasını solumak, suyunu içmek bana inanılmaz heyecanlar yaşatıyor; ruhumu besleyip zenginleştiriyordu. 



Ah Hindistan! Hep aklımın bir köşesindeydi; artık rüyalarıma girmeye başlamıştı. Yoga öğrenmek, meditasyon yapmak, Hint mistisizmini anlatan kitaplar okumak oraya gidemesem de duygu olarak o diyarı hissetmemi; insan olma yolculuğumda bana katkı sağlıyordu. Mesela Ayurveda Hint Tıbbı ile ilgili okumalarım "alternatif tıbba" yönelmeme neden oldu. Doğaya saygım arttı. Bitkilere, bu gezegeni birlikte paylaştığımız tüm canlılara bakış açım değişti. 

Vizyonum değiştikçe İstanbul gibi büyük bir şehrin karmaşasında yaşamak gün geçtikçe bana acı vermeye başladı. İnsan ilişkileri, iş ilişkileri, trafik, gürültü, şiddet, tahammülsüzlük öz doğamdan uzaklaştırıyordu beni. Bir gün bir şerrin vesile olduğu hayırla her şeyi bırakıp sakin bir köşeye çekilmeye karar verdim. Azıcık aşım, ağrısız başım dedim ve Urla Gülbahçe'ye yerleştim. Artık evden çalışıyor ve kendimle daha sık vakit geçirebiliyordum. 


Hayat yolumda az gidip, uz gidip dere tepe düz giderken bir gün sevgili ressam dostum Nurten Sözeri beni aradı ve "Hadi hazırlan, Hindistan'a gidiyoruz," dedi.  Telefon elimde kilitlenip kaldığımı hatırlıyorum. Uyanık mıydım? Yoksa rüyada mı? Sevincimden hüngür hüngür ağlamıştım. Defalarca "Şaka yapmıyorsun değil mi?" diye sormuştum. "Ne şakası kızım, hadi atla gel yanıma, hazırlık yapacağız, '41 Kozmik Kapı' projesinin bir parçasısın artık. Sana ekipte ihtiyacım var," dedi. 

İlk kozmik kapı mucizevi bir şekilde onun aracılığıyla benim için aralanmıştı bile. Yıllarca düşlediğim ülkeye gidecek, üstelik orada uzun süre yaşayacaktım.

2013'ün son günü yola çıktık, 2014'ün ilk günü, 1 Ocak'ta Hindistan'ın güney eyaletlerinden Kerala'ya vardık. O an kulağıma fısıldayan bir ses duydum:

"Mistik Gezgin, hoş geldin!"

Bana bu ismi Hindistan verdi. O günden beri bu ismi hak etmeye çalışıyorum. Gittiğim her ülkede ve kendi topraklarımda gezerken bu ismin bende olgunlaştırdığı ruhla gözlüyorum her şeyi. Zihnimde ve kalbimde öyle çok bilgi, tecrübe ve ders birikti ki bunları Gezgin Ruhlu Can'larla paylaşmanın vakti geldi diye düşündüm. 

Her yazımın sizlere ilham olması dileğimle...




Yorumlar

  1. Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Yazılarımı okuyacak herkesin geribildirimleri benim için çok değerli. Sizlerin görüşleriyle yazı içeriklerimi zenginleşeceğine inanıyorum. :)

      Sil
  2. Hindistan ruhun farklı derinliklerine yol almış içsel yolculuğunu zenginleştirmek isteyenlerin uğrak yeri sanırım gezgin ruhta ayrı bir derinlik yaratıyor hepimizin uyanma vakti geldi de geçiyor yaratımlarımızın değerlendiği yeni zamanlarımız olsun başlangıç yeni açılan kapılara eşlik eder dileklerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nurhayat Hanım, size kesinlikle katılıyorum. Hindistan benim için öyle oldu. Bir insan hayallerinden vazgeçmemeli, zamanı gelince gerçekleşeceğine inanmalı. Dünyanın aydınlığı için mücadele veren herkes yaratımlarını birbiriyle paylaşmalı. Ancak bu yolla karanlıktan ışığa doğru yol alabiliriz. Yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgilerimle...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezegenimize Mistik Bakış

Sevgi Kulesi